ÇOCUĞU OBEZİTEDEN KORUMAK AİLENİN GÖREVİ

ÇOCUĞU OBEZİTEDEN KORUMAK AİLENİN GÖREVİ

Yemek yiyen çocukları toplum olarak çok seviyoruz. Ama “Bak kardeş nasıl da yiyor” diye örnek gösterilen çocukların bazıları obez olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor. En önemlisi ve doğrusu çocuğun sağlıklı ve dengeli beslenmesi, ayrıca hareketli bir yaşam tarzına sahip olması… Çocuklardaki obeziteyle ilgili aklımıza takılan her konuyu Amerikan Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sinan Mahir Kayıran’a sorduk.

ÇOCUKLARIN DÖRTTE BİRİ AŞIRI KİLOLU VEYA OBEZ

1) Bir çocuğun yaşına göre kilolu yani obez olmasını hangi faktörler hızlandırıyor?

Obezite (şişmanlık), Dünya Sağlık Örgütü tarafından, sağlığımızı bozacak şekilde vücut dokularında anormal ve aşırı miktarda yağ birikmesi olarak tanımlanıyor. Tüm dünyada ve ülkemizde obezitenin önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini söylemek mümkün. Çocukların yaklaşık dörtte biri aşırı kilolu veya obez. Kız çocuklarında erkeklere göre bu oranın biraz daha fazla olduğunu görüyoruz. Obezite yaşamın ilk yılında yani bebeklik döneminde, 5-6 yaş ve ergenlik dönemlerinde artış gösteriyor. Diğer yandan erişkin yaşlardaki obezite olgularının yüzde 30 kadarında başlangıcın çocukluk çağına dayandığı biliniyor. Düşük ya da iri doğum ağırlıklı bebeklerin çocukluk ve erişkin dönemde obez olma riskleri ise yüksek. Yani erişkin çağdaki obezitenin temelleri bebeklik çağında atılmaya başlanabileceği için, bebek beslenmesi bu yönüyle de çok önemli.

2) Başka hangi faktörler çocuklarda obezite riskini artırıyor?

Bunları düşük doğum ağırlığı, ilk yıllarda hızlı ağırlık artışı ve yüksek protein alımı olarak sıralayabilirim. Diğer taraftan anne sütüyle herhangi bir süre beslenmiş bebeklerde ileride obezite riski düşükken, bu risk anne sütü alma süresiyle ters orantılı olarak azalıyor. Bu anlamda obezite için en kolay koruyucu tedbir, 6 ay sadece anne sütüyle beslenme ve anne sütünün olabildiğince uzun süreli verilmesi. Ek gıdalara erken ya da geç başlanmasının obezite gelişimi üzerine etkisi kesin değil, ancak erken tamamlayıcı beslenmeyle birlikte hızlı kilo alımının bir risk oluşturabileceğini düşünüyoruz. Çocukluk döneminde obeziteyi etkileyen nedenler arasında ailesel, genetik, çevresel, hastalık, elektronik medya (TV, bilgisayar, akıllı telefonlar, tablet vb.), fiziksel aktivite yetersizliği ve psikolojik faktörleri de sayıyoruz elbette…

ANNE-BABADA OBEZİTE VARSA RİSK YÜKSEK

3) Annesi ve babası obez olan çocukların da obez olma olasılığı diğer çocuklara göre fazla mıdır?

Evet, ebeveynleri obez olan çocukların obez olma riski yaşıtlarına göre daha fazla. Tek ebeveyn obez ise risk yaklaşık yüzde 50, her iki ebeveyn obez ise risk yüzde 45 oranında artıyor. Genetik faktörler çok önemli. Çünkü obezite aslında bir poligenik hastalık. Ancak bu genler kilo almaya eğilimli faktörlere maruz kalanlarda kilo alma riskini artırmıyor ve direkt olarak kilo artışına neden olmuyorlar. Çocuklar için yeme genellikle sosyal bir durumdur ve çocuğun çevresi onlar için bir rol model oluşturur. Çocuklar öncelikle ailelerinin, akranlarının, öğretmenlerinin yediği yemeklere eğilimlidir ve onların davranışlarından etkilenir. Enerji değeri yüksek besinleri severler ve aç olmasalar bile abur cubur tarzı aşırı tuzlu gıdalar önlerine sunulduğunda “Hayır” demezler. Bu örnekler çoğaltılabilir… O nedenle, anne-baba obezse önce kendi beslenme alışkanlıklarını gözden geçirip sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeli ve çocuklarını çok yedirmekten ziyade sağlıklı beslenme düzeniyle büyütmelidirler.

4) Çocuklarının yaşıtlarına göre kilolu olduğunu fark eden anne ve babalar ne yapmalılar?

Başta sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve düzenli fiziksel aktivite olmak üzere çocuklarının yaşam şeklini düzeltmeleri gerekir. Aileler sosyo-ekonomik durumları çerçevesinde besin hazırlama ve pişirme yöntemlerini gözden geçirmelidirler. Benzer şekilde uyguladıkları beslenme biçimlerini, çocuklarının harcamalarını hangi gıdalar için yaptığını, düzenli sportif ve sosyo-kültürel aktivitelerini de değerlendirmeliler. Çocuk hekimi ve diyetisyen yardımı hatta çoğu zaman bir psikolog desteği de mutlaka alınmalıdır. Ancak her çocuk bireysel olarak ele alınmalı, yaklaşım stratejisi doğru tespit edilmeli ve hedefler gerçekçi olarak belirlenmelidir. Psikolojik yaklaşımda, yeme tutumlarını değiştirmeye yönelik davranış tedavisi esastır.

AŞIRI YEMEYİ ÖDÜL ARACI OLARAK KULLANMAMALIYIZ!

5) Toplumumuzdaki “yemek yiyen çocuğu övme, takdir etme” eğiliminin çocuklarda obezite riskini artırdığını söyleyebilir miyiz?

Beslenme-besleme sorunları bebeklik ve çocukluk çağında sıklıkla karşılaşılan sorunlardan biri. Her ne kadar bu bebekler aileleri tarafından iştahsız olarak tanımlansa da iştah, yeme davranışını belirleyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Yeme davranışı iştahın dışında haz, çocuğun gelişim özellikleri, ebeveyn-çocuk ilişkisi, sosyo-kültürel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıkar. O nedenle aşırı yemeyi adeta bir ödül aracı olarak kullanmak, sadece obezite açısından değil ruhsal ve organik birçok hastalığa yol açması nedeniyle de uygun değildir.

6) Çocukların beslenmesinde nelere dikkat edilmeli?

Çocukluk dönemindeki beslenme alışkanlıklarının, yetişkin dönemdeki beslenme modeli üzerinde önemli bir etkisi var. Bu çocuklar zorlanmadan, uygun miktarda, yeterince enerji, protein, mineral ve vitamin içeriğini karşılayacak kalitede, abur cubur tarzı olmayan, mümkün olduğu kadar günlük, evde uygun pişirme yöntemleri ile hazırlanmış, paketli gıdalardan uzak değişik yemek çeşitlerine alıştırılmalı, böylece ileri yaşlara uzanan doğru beslenme alışkanlığı edinilmesine çalışılmalıdır.

7) Bir de işin hareketsizlik boyutu var elbette. Bu konuyla ilgili ailelere neler önerirsiniz?

Fiziksel aktivite tek başına olmasa bile, sağlıklı beslenme ile birlikte yaşam tarzının parçası olarak uygulandığında hem çocuklarda hem de erişkinlerde obezitenin önlenmesinde ve tedavisinde esas yaklaşımdır. Günümüzde küçük yaşlardan itibaren çocuklar özellikle elektronik medya bağımlısı olma yolundadır. Eski yıllarda olduğu gibi çocuklar ev dışında akranlarıyla birebir oynama fırsatı bulamayabiliyorlar. Oysaki aileler çocuklarını birebir oyunlara, sportif aktivitelere yönlendirmeli, mümkün olduğu kadarıyla, özellikle 2 yaşına kadar ekrandan uzak tutmalıdır, sonrasında ise ekran karşısında geçirilecek süre sınırlandırılmalıdır.

YOĞURT, SOFRALARIN VAZGEÇİLMEZİ OLMALI

8) Yoğurt tüketimi çocuklarda obeziteyi önlüyor mu?

Yoğurt, sayısız olumlu etkileri yanında bağışıklık sistemini güçlendirmesi, bebeklerde ishal ve alerji riskini azaltıp aynı zamanda sindirimi kolaylaştırmasının yanında içerdiği probiyotikler sayesinde obeziteyi engelleme açısından sofraların vazgeçilmezi olmalıdır. Ayrıca ayran, peynir, yoğurt, bir yaşından sonra benzer etkiyle kefir her yaş grubunda sağlıklı beslenmede, obezitenin önlenmesinde ve tedavisinde çok yararlıdır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR